Hayatın ne olduğunu düşündüğümde aklıma hep olumsuz çağrışımlar geliyor. Bana göre hayat tehlikeli bir oyun veya tuzaklarla dolu bir arazidir. Hayat bir savaş veya mücadeledir. Başka değil insanların birbirine attığı kazıkların toplamıdır. Hayat bir tecrübe ise şayet zaten tecrübe hayatta yediğin kazıkların toplamı olarak tanımlanmaktadır. Burada insanları aldananlar ve aldatanlar olarak ikiye ayırabiliriz. Bu birinci grubun ahmak ikinci grubunda açıkgözlü olduğu anlamına gelmez. Daha çok terbiye ve ahlak konusuyla ilişkilidir. Birisi aklını hileye veriyor, diğer bir kısmı vermiyor. İnsanlar iyi niyetli (amaçlı) ve kötü niyetli olarak da ayrılabilir. Birisi diğerini nasıl kandırırım peşine düşerken diğeri nasıl yardımcı olabilirim diye düşünüyor.
Çocuk da genel olarak ailesinden nasıl görürse öyle büyüyor. Yalanın, kandırmanın meşru kabul edildiği ortamda büyüyen çocuğun gördüklerini uygulama olasılığı çok yüksektir. Burada ailesi ister zengin olsun ister fakir. İster makam sahibi olsun ister olmasın. Tam tersi dürüstlüğün yaşandığı bir ortamda yetişen çocuk büyüyünce hangi konuma gelirse gelsin böyle davranma ihtimali yüksektir.
Sonra bu büyüyen çocuklar hayata atılıyor. Aynı iş yerinde çalışıyor. Kimi esnaf oluyor, kimi memur, kimi doktor, avukat, sanat ehli, vs. Sonra mücadele başlıyor. Biri farkında tetikte bekliyor, diğeri masum masum işini yapıyor. Hayatını yaşıyor. Sonra karşı karşıya geliyorlar. Biri farkında diğeri değil. Farkında olmayan tuzağa düşüyor. Çünkü böyle görmemiş. Kötü düşünmemiş. Hep iyilik yapmaya çalışmış. Önce anlam veremiyor. Zaman geçiyor. Bir darbe daha yiyor. İnsanlara güvenmiş. Sırlarını paylaşmış. Onlara yardımcı olmuş. Ne bilsin hayatın, bazı insanların acımasız olduğunu. Sonra üzülüyor. Pişmanlıklar yaşıyor. Bir daha iyilik yapmayacağım diyor. Sonra yine yapıyor. Çünkü bu karakter haline gelmiş. İstese de yapamıyor. Annesinden, babasından, dedesinden böyle görmüş. Kimi de tam tersi istese de iyilik yapamıyor. Karşıdakinin zayıf anını yakalayınca vuruyor. Çoğu zaman zevk alıyor (sadist).
Sonra hayatta kamplaşmalar başlıyor. Arkadaşlıklar, klüpler, dernekler, partiler, takımlar kuruluyor. Görünen perdelerin ardında neler neler yapılıyor. Çok azı iyi niyetli çoğu kötü niyetli. Sonra bunlar büyük sayılara ulaşıyor. İçinde bulunan insanların bazısı iyi niyetli bazısı kötü niyetli. Bazı iyi niyetliler farkında olmadan kötülerin safında olabilir. Ama esasında insanlar neyin ne olduğunu biliyor. Tercihlerini buna göre yapıyor.