İrade kelime anlam olarak dilemek, istemek demektir. İrade aslında dilediğini ve istediğini yapabilme gücüdür. Bu açıdan günümüz insanının iradi açıdan zayıf olduğunu söylemek zannımca yanlış olmaz. Aslında imkanlar çok olmasına rağmen yapabildiklerimiz bunlara nazaran çok az. Performansımızı (irademizi) kullanmadığımızdan kaynaklanıyor.
Eskiden imkanlar az, emek çoktu. Şimdi tam tersi emek az. Ayrıca az emekle çok şey elde etmek istediğimiz için sorunlar yaşıyoruz. Az çalışarak zengin olmayı, sınavlar kazanmayı, lüx hayat yaşamayı istiyoruz. Bunların kısa yollarını araştırırken gayri meşru, gayri hukuki ve hatta gayri insani (insanlık dışı) yollara başvuruyoruz. Doğru olmayan yollarda daha iradeliyiz. Yani irademizi kötüye kullanıyoruz.
İrade ayrıca çevredekilere iş yaptırabilme gücüdür. Allah bütün kainatı evirip çevirmektedir. Her şey tam takır işlemektedir. Onun eliyle işleyen hiçbir şey aksamamaktadır. Güneş zamanında doğmakta, batmaktadır. Gezgenler yörüngelerinde askeri disiplinle devam etmektedir. Ama insanların yaptığı işler sürekli aksayabilmektedir. Teknik arızalar çıkmaktadır. İlgili kişiyi yerinde bulamıyoruz. İşini yapan yanlış yapabiliyor. Bazen de yapamıyor. Başka bir kıdemli gelip işi yapıyor. İşte tüm bunlar iradi eksikliklerdir.
Çok zayıf bir irademiz ve iktidarımız (yapabilme gücümüz) olduğu halde kendimizi böyle görmüyoruz. Kendimizi zayıf, aciz, fakir görmüyoruz. En küçük bir hastalığı iyileştirmeye gücümüz olmadığı halde sağlığımıza gereken dikkati vermiyoruz. Paramız bittiğinde kendimizi çok kötü hissettiğimiz halde harcamalarımıza dikkat etmiyoruz. Bir insana bir şey yaptırmaya gücümüz ve belki de yetkimiz olmadığı halde emir vaki konuşuyoruz. Lafa gelince kolay söylüyoruz ama icraata gelince çoğu zaman tıkanıyoruz. Hal böyle olunca kendi kıymetimizi kendimiz düşürüyoruz.
İrade daha çok bizim kendi etki alanımızda geçerlidir. Bir başka deyişle irade kendi kendimize söz geçirebilme kuvvetimizdir. Bir öğrenci kendi kendine kalk ders çalış dediğinde kalkıp çalışabiliyorsa o iradelidir. Bir insan uykudan kalkıp işe gitmesi gerekiyorsa ve gidiyorsa o iradelidir. Bir başkasına ders çalışmasını söylemek, kalkıp işe gitmesini söylemek irade değildir. Yani irade başkasına geçmez. Bize kendimize geçer. Zorla iradi olunmaz.
Zorla iradi olunmaz ama irade güçlendirilebilir. Sorumluluk bilincine sahip bir insan üzerine düşüni yaparsa ki irade tam da budur (insanın görev ve sorumluluklarını yerine getirmesi, getirebilme gücü). Onu iş yapmaya sevk eden saikler (etkenler) kişiye öğretilebilir. Dolayısıyla daha iradeli olması sağlanabilir. Çevresinden az çalış çok kazan, işin hile hurdasını öğrenen kişinin iradesi kötüye kullanılmış olur. Sonra kendine de faydası olmaz. Kendi nefsine zulmetmiş olur. Halbuki irade de insan gibi terbiye edilebilir.