Radikal

Radikal bir konuda farklı düşünen anlamında kullanılabilir. Ama tanım için bu yeterli değildir. Bir insan hakkında “radikal biri” dediğimizde onun sadece konuşmalarını kast etmiyoruz. Aynı zamanda davranışlarını da söylüyoruz. Hatta giyim tarzı da buna dâhil edilebilir. Kısacası bir insan giyimiyle, saç tarzıyla, kullandığı aksesuarlarıyla, konuşması ve hareketleriyle radikal olduğunu gösterir. Çarşıdan giderken şöyle bir insanlara göz gezdirdiğimizde ilk bakış bize bazı veriler sunabilir. Herkes dikkatimizi çekmeyebilir ama farklı olanları görebiliriz. İşte bunlar radikal grubuna girer. Diğerlerinden farklı. Taraftarlar üzerinden gidecek olursak çoğumuz futbolla ilgileniriz. Oynamaktan, en azından izlemekten keyif alırız. Fakat bazılarımız bu konuda aşırıya kaçar. Eve lig tv bağlar, özel donamımlar alır. Kalkıp uçak bileti alır. Otelde kalır maçı izler gelir. Takımımız hakkında tek kelime olumsuz konuştuklarında celalleniriz. Böyle davrananların biraz daha radikal olduklarını söyleyebiliriz. Bu şekilde davrananların başkasına zararı olmayabilir. Ama ne zaman ki şiddete başvurur başka taraftarlara fiziksel zarar vermeye başlar o zaman gerçek anlamda radikal olur. Futbol radikallerine holigan denir. Ortalığı karıştıran, huzuru bozan, kendi takımını savunduğunu iddia eden aşırı uç (fundamentalist) bir grup. Anlamı olarak aslında aşırı uçlarda “düşünen” demektir. Yani bu grup farklı düşünüyor. En azından görünen itibariyle kendi takımını göklere çıkarıyor. Diğer takımlara hayat hakkı tanımıyor. Aslında radikalizm tam da budur: başkasına hayat hakkı tanımamak. “Benden olmayanın yaşamaya hakkı yoktur”. Diğer bütün gruplar, takımlar, partiler yanlıştır, batıldır, gafildir, doğrunun farkında değildir. Böyle düşünen bir kişi diğerlerine, kendinden olmayana öfke duyabilir. Ve doğru bildiğinden o kadar emindir ki kendini kontrol edemez ve bu öfkesini yansıtabilir. Bu yüzden şiddete başvurabilir. Bu bakımdan radikal insan fikri açıdan kısır olduğu için başkasını fikri olarak değiştirmeye güç yetiremez. Katı düşünceleri olduğu için, başkasına hak veremediği için fikri tartışmaya girmesi zordur. Kaba kuvvetle dış dünyayı değiştirmeye çalışır. Ve kendi grubu dışında tüm gruplarla çatışmaya girebilir.

İnsan doğasının sonucu gereği radikal çoğu zaman mağlup olur. Çünkü uçlarda dolaşmak fıtrata aykırıdır. Kısa süreli galibiyet görünse bile uzun vadede yok olmaya mahkûmdur. Tarih bunun örnekleriyle doludur. Hitler tarafından temsil edilen, ırkçılığın radikali olan faşizm Almanya da; Lenin ve Stalin’in uyguladığı ekonominin ve sosyal adaletin radikali olan sosyalizm-komünizm Rusya’da; dinin radikali olan İran ve Suudi örnekleri hep büyük kitlesel hareketler açısından devam edememiştir. Avrupa da birlik ve Amerika’da çok ulusluluk örneklerinde olduğu gibi daha yumuşak örnekler daha uzun süreli olmuştur. Tabii beşeri olan her şeyin bir ömrü olduğunu da vurgulamak gerekir.

Günümüz dünyasında radikal çok. Bir kere insan çok olunca her görüşten çok insana rastlanabiliyor. İnsan istediği gibi düşünebilir. Özgürlük günümüz dünyasının en çok vurgulanan konularından biri. Fakat başkasına zarar verdiği noktada durdurulması gerekir. Düşüncesine kilit vurulamaz ama davranışlarına vurulabilir.